Cumhuriyet Dönemi ve Çağdaş Türk Toplumu
Atatürk hayatı boyunca yalnızca milletini düşünmüş, kendi menfaati ve kişisel geleceği için hiçbir çalışması olmamıştır. Aldığı tüm kararlarda, attığı tüm adımlarda bu açıkça görülür. Atatürk’ün hayattaki en büyük ideali, bağımsız vatan toprakları üzerinde milli birlik duygusuyla kenetlenmiş çağdaş bir toplum oluşturmaktı. Vatanı kurtaran, hür ve bağımsız Türkiye idealini gerçekleştiren Mustafa Kemal, yeni Türkiye’yi modernleştirmek amacı ile çağdaş medeniyet idealine yöneltmiştir. Atatürk Türk Milleti’nin çağdaşlaşmasını hayati dava olarak görmüş ve bunu asla vazgeçilmemesi gereken bir mücadele olarak kabul etmiştir. “Büyük davamız en medeni ve en üst refah seviyesinde bir millet olarak varlığımızı yükseltmektir” sözleri ile bunu dile getirmiştir. Bir başka sözünde ise, bu hedefi şöyle vurgulamıştır:
Milletimizin hedefi, milletimizin ideali bütün dünyada tam manasıyla medeni bir toplum olmaktır. Medeni olmayan insanlar, medeni olanların ayakları altında kalmaya mahkumdurlar.
Çağdaşlaşma ülküsünün önemini anlayacak, anlatacak, kendisinden sonraki nesillerin de bunu yaşamasını sağlayacak kişi ve kurumları meydana getirmek, Atatürk için son derece önemliydi. Çağdaşlaşmanın gerçekleştirilebilmesi için bilim ve teknolojideki gelişmelerin yakından takip edilmesi ve genç neslin çok iyi yetiştirilmesi Atatürk’e göre temel koşullardır. Atatürk, en büyük arzularından biri olan Türk toplumunun medeniyet yolunda ilerlemesi hedefinin gençler tarafından gerçekleştirileceğine inanan bir liderdi. Bu nedenle de bu önemli görevi gençlere vermiş, Cumhuriyet’i korumak ve yükseltmekten gençleri sorumlu kılmıştı. Çağdaş ve her yönü ile uygar bir toplumun ortaya çıkarılabilmesi için bilgili, kültürlü, yüksek karakterli kişilerin yetiştirilmesi şarttır. Atatürk bu düşüncesini şöyle ifade etmektedir:
Gençliği kesinlikle ideal sahibi ve ülkeyle ilgili olarak yetiştirmek herkesin, hepimizin, her devlet adamının başta gelen görevidir. Gençliği yetiştiriniz. Onlara bilim ve kültürün pozitif düşüncelerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız. Hür fikirler uygulamaya konulduğu vakit, Türk Milleti yükselecektir.
Milletimizin hedefi, milletimizin ideali bütün dünyada tam manasıyla medeni bir toplum olmaktır. Medeni olmayan insanlar, medeni olanların ayakları altında kalmaya mahkumdurlar.
Çağdaşlaşma ülküsünün önemini anlayacak, anlatacak, kendisinden sonraki nesillerin de bunu yaşamasını sağlayacak kişi ve kurumları meydana getirmek, Atatürk için son derece önemliydi. Çağdaşlaşmanın gerçekleştirilebilmesi için bilim ve teknolojideki gelişmelerin yakından takip edilmesi ve genç neslin çok iyi yetiştirilmesi Atatürk’e göre temel koşullardır. Atatürk, en büyük arzularından biri olan Türk toplumunun medeniyet yolunda ilerlemesi hedefinin gençler tarafından gerçekleştirileceğine inanan bir liderdi. Bu nedenle de bu önemli görevi gençlere vermiş, Cumhuriyet’i korumak ve yükseltmekten gençleri sorumlu kılmıştı. Çağdaş ve her yönü ile uygar bir toplumun ortaya çıkarılabilmesi için bilgili, kültürlü, yüksek karakterli kişilerin yetiştirilmesi şarttır. Atatürk bu düşüncesini şöyle ifade etmektedir:
Gençliği kesinlikle ideal sahibi ve ülkeyle ilgili olarak yetiştirmek herkesin, hepimizin, her devlet adamının başta gelen görevidir. Gençliği yetiştiriniz. Onlara bilim ve kültürün pozitif düşüncelerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız. Hür fikirler uygulamaya konulduğu vakit, Türk Milleti yükselecektir.