Türklerin İlk Yurdu
Türklerin ilk yurdu Orta Asya'dır. Türklerin yaşadığı ilk yerlerin bugünkü Baykal Gölü, Yenisey ve Obi nehirleri ile Gobi Çölü arasındaki bölge olduğu kabul edilmektedir.
Türklerin Orta Asya'daki yaşayışlarıni yeryüzü şekilleri, iklim ve bitki örtüsü belirlemiştir. İlk yurdun bozkırlarla kaplı olması Türklerin genelde göçebe bir yaşam sürmelerine ve hayvancılıkla uğraşmalarına neden olmuştur. Yaşamlarında atın önemli bir yeri vardır. Türklerin dayanıklı, hızlı, teşkilatçı ve savaşçı bir millet olmalarında yaşadıkları yerlerin coğrafi şartları ile atı evcilleştirmiş olmalarının önemli bir yeri vardır. İlk Türk Devletlerinde toplumsal yaşama, hukuğa ve sanata ayrı başlıklar altında ayrıca değineceğiz.
Türklerin Orta Asya'daki yaşayışlarıni yeryüzü şekilleri, iklim ve bitki örtüsü belirlemiştir. İlk yurdun bozkırlarla kaplı olması Türklerin genelde göçebe bir yaşam sürmelerine ve hayvancılıkla uğraşmalarına neden olmuştur. Yaşamlarında atın önemli bir yeri vardır. Türklerin dayanıklı, hızlı, teşkilatçı ve savaşçı bir millet olmalarında yaşadıkları yerlerin coğrafi şartları ile atı evcilleştirmiş olmalarının önemli bir yeri vardır. İlk Türk Devletlerinde toplumsal yaşama, hukuğa ve sanata ayrı başlıklar altında ayrıca değineceğiz.
İlk Türk Devletleri:
Büyük Hun ( Asya Hun Devleti )
Bilinen ilk Türk devletidir. Bilinen ilk hükümdarı Teoman'dır. Mete, zamanında en parlak dönemini yaşamıştır. Mete onlu sisteme göre son derece disiplinli ve kuvvetli bir ordu kurmuş, Orta Asya'daki bütün Türk boylarını ilk kez bir bayrak altında toplamıştır. Çin'i vergiye bağlamış, İpek Yolu'na hakim olmuştur. Çinliler Hun akınlarını durdurmak için Çin seddini yapmışlardır.
Mete'den sonra bir süre gücünü devam ettiren Hun Devleti, Çin entrikaları sonucu zayıfladı. Çinlilerin kışkırtmaları sonucu Hun beyleri birbirleri ile savaşmaya başladılar. Çinlilerin "böl ve yönet" anlayışı sonucunda devlet Kuzey ve Güney Hunları olarak ikiye ayrıldı. Önce Kuzey Hun Devleti, sonra da Güney Hun Devleti, Çinliler tarafından yıkıldı.
Mete'den sonra bir süre gücünü devam ettiren Hun Devleti, Çin entrikaları sonucu zayıfladı. Çinlilerin kışkırtmaları sonucu Hun beyleri birbirleri ile savaşmaya başladılar. Çinlilerin "böl ve yönet" anlayışı sonucunda devlet Kuzey ve Güney Hunları olarak ikiye ayrıldı. Önce Kuzey Hun Devleti, sonra da Güney Hun Devleti, Çinliler tarafından yıkıldı.
Avrupa Hun Devleti
Çin egemenliğine girmek istemeyen Hunların bir kısmı yurtlarını terk ederek batıya doğru göç ettiler. Hakan Balamir komutasında Avrupa'ya giren Hunlar önlerine çıkan kavimlerin bir bölümünü egemenlikleri altına aldılar.
Bazı kavimler ise daha batıya doğru göç ettiler. Tüm Avrupa'yı etkileyen bu göç dalgasına "Kavimler Göçü” dendi.
375'te Avrupa'ya giren Hunlar Macaristan merkez olmak üzere Avrupa Hun İmparatorluğu’nu kurdular. Önce Bizanslılarla mücadele ederek vergiye bağladılar, daha sonrada Batı Roma ile savaştılar.
Atilla zamanında en parlak dönemini yaşayan Avrupa Hun Devleti onun ölümünden sonra zayıfladı. Tahta geçenler ülkeyi idare edemediler. Zaten nüfus olarak azınlıkta kalan Hunlar bağlı ulusların isyan etmesiyle dağıldı (469).
Bazı kavimler ise daha batıya doğru göç ettiler. Tüm Avrupa'yı etkileyen bu göç dalgasına "Kavimler Göçü” dendi.
375'te Avrupa'ya giren Hunlar Macaristan merkez olmak üzere Avrupa Hun İmparatorluğu’nu kurdular. Önce Bizanslılarla mücadele ederek vergiye bağladılar, daha sonrada Batı Roma ile savaştılar.
Atilla zamanında en parlak dönemini yaşayan Avrupa Hun Devleti onun ölümünden sonra zayıfladı. Tahta geçenler ülkeyi idare edemediler. Zaten nüfus olarak azınlıkta kalan Hunlar bağlı ulusların isyan etmesiyle dağıldı (469).
Göktürk Devleti
552'de Avarları yenen Bumin Kağan tarafından kuruldu. Merkezi Ötüken'di. Kardeşi İstemi'yi batı illerine Yabgu tayin eden Bumin kendisi büyük kağan olarak doğu illerini yönetmeye başladı. Bumin'in yerine geçen Mukan Kağan zamanında Çin'i vergiye bağlayarak en parlak dönemini yaşayan Göktürkler onun ölümünden sonra zayıflamaya başladılar. Çinlilerin de kışkırtmasıyla devlet Doğu ve Batı Göktürk Devleti olarak ikiye ayrıldı.
Çinliler önce Doğu, sonra da Batı Göktürk Devleti’ni kendilerine bağladılar.
Çin esaretine alışamayan Türkler sık sık isyanlar çıkardılar. Sonunda Kutluk Kağan Göktürkleri yeniden bağımsızlığına kavuşturdu (682). II. kez kurulan Göktürk Devleti (Kutluk Devleti) en parlak dönemini Bilge Kağan zamanında yaşadı.
Bilge Kağan’a yönetimde, kardeşi Kül Tigin ve vezir Tonyukuk yardımcı oldu. Bilge Kağandan sonra devlet zayıfladı. 744'te Basmıl, Karluk ve Uygur Türkleri birleşerek Göktürk Devleti’ne son verdiler. Göktürkler tarihte Türk adıyla kurulmuş ilk devlettir.
İlk Türk alfabesini kullanmışlar, Türk tarihi ve edebiyatıyla ilgili ilk yazılı eserleri meydana getirmişlerdir. Hunlardan sonra Türk boylarını ikinci kez bir bayrak altında toplamışlardır.
Çinliler önce Doğu, sonra da Batı Göktürk Devleti’ni kendilerine bağladılar.
Çin esaretine alışamayan Türkler sık sık isyanlar çıkardılar. Sonunda Kutluk Kağan Göktürkleri yeniden bağımsızlığına kavuşturdu (682). II. kez kurulan Göktürk Devleti (Kutluk Devleti) en parlak dönemini Bilge Kağan zamanında yaşadı.
Bilge Kağan’a yönetimde, kardeşi Kül Tigin ve vezir Tonyukuk yardımcı oldu. Bilge Kağandan sonra devlet zayıfladı. 744'te Basmıl, Karluk ve Uygur Türkleri birleşerek Göktürk Devleti’ne son verdiler. Göktürkler tarihte Türk adıyla kurulmuş ilk devlettir.
İlk Türk alfabesini kullanmışlar, Türk tarihi ve edebiyatıyla ilgili ilk yazılı eserleri meydana getirmişlerdir. Hunlardan sonra Türk boylarını ikinci kez bir bayrak altında toplamışlardır.
Uygur Devleti
Göktürk Devleti’nin yıkılmasından hemen sonra 745'te Kutluk Bilge Kül tarafından kuruldu. Başkenti Karabalasagun idi. Devlet 840'ta Kırgızların saldırıları sonucu yıkıldı. Uygurlar yurtlarını terk ederek Çin'in Kansu bölgesiyle bugünkü Doğu Türkistan’da Turfan bölgesine yerleştiler. Burada şehir devletleri halinde yaşayan Uygurlar, Cengiz Han zamanında Moğollara bağlandılar.
Uygurlar Mani ve Budizm dinlerini benimsemişlerdi. Bu dinler et yemeyi yasakladığından Uygurlar hayvancılığı bırakıp tarım ve ticaretle uğraşmaya başladılar.
Bu durum yerleşik hayata geçmelerine neden olmuştur. Ayrıca bilim, sanat ve mimari alanında da önemli ilerlemeler sağlamışlar, günümüze birçok eser bırakmışlardır.
Uygurlar Mani ve Budizm dinlerini benimsemişlerdi. Bu dinler et yemeyi yasakladığından Uygurlar hayvancılığı bırakıp tarım ve ticaretle uğraşmaya başladılar.
Bu durum yerleşik hayata geçmelerine neden olmuştur. Ayrıca bilim, sanat ve mimari alanında da önemli ilerlemeler sağlamışlar, günümüze birçok eser bırakmışlardır.